İSTİKLAL MARŞININ KABULÜ ve MEHMET AKİF ERSOY´U ANMA GÜNÜ

İSTİKLAL MARŞININ KABULÜ ve MEHMET AKİF ERSOY´U ANMA GÜNÜ

İstiklâl Marşı´nın kabulü ve Akif´i Anma Günü etkinlikleri okulumuz konferans salonunda yapılan programla gerçekleştirildi. Programı koordine eden edebiyat öğretmenlerimiz Hatice KÜRKLÜ, Zeynep Sümeyye YOLCU öğretmenlerimize ve öğrencilerimize sonsuz teşekkürler.

15.03.2016 1656

Okul müdürümüz Oktay ÇALIŞKAN´ın konuşma metni;

Vatan ve millet sevgisinin, bağımsızlık ve hürriyet aşkının en güzel ifadesi olan istiklal marşımızın kabulünün 95. yıl dönümünü kutluyoruz. Hakk ve hakikat uğruna verdiği çabayla da örnek alınacak bir mücadele ve dava adamı Mehmet Akif Ersoy'u rahmet , minnet ve saygıyla anıyoruz.

Bayrağımız ve onun hürriyetini ebedileştiren İstiklal Marşımız, milletimizin ruhunu, tarihini ve ideallerini aksettiren ölmez değerleridir.

İstiklâl Marşını sevmek, ülkemizi sevmektir,
İstiklal Marşını coşkuyla söylemek, ülkemize sahip çıkmaktır,
İstiklâl Marşı'nı vakur bir şekilde okumak, bağımsızlığımıza sahip çıkmaktır.
Bağımsızlığımıza sahip çıkmak ise, onurumuza sahip çıkmaktır..

İstiklal Marşı´nı anlayabilmek için, MEHMET AKİF'İ iyi bilmek, onun bütün yönleriyle şahsında topladığı, "milli mücadele ruhunu" yakından tanımak, bir dava adamı olarak vatanı ve milleti uğruna geri kalan her şeyden vazgeçmenin ne demek olduğunu bilmek,bu duyguyu hakkı ile hissetmek gerekir. 

Mehmet Akif kimdir ?
Milli bir şair, ideal bir öğretmen, branşına hâkim bir veteriner, cesur bir gazeteci, kurtuluş savaşında iyi bir asker, Türk gencine ufuk çizen fikir ve aksiyon adamı bir politikacı, bir gönül insanı hayatı vatan hasreti ile biten ve vefa beklediği gözlerden cefa çeken bir garipti o.  Hayata veda edeceği anda hocam kalk bir istiklal marşı daha yaz ki kıymetini anlasınlar diye haykıran talebesine "Allah bir daha bu millete istiklal marşları yazdırmasın" diyen kutlu bir vatanperverdir o. Mehmet Akif:

Allah'ına, dinine, milletine samimiyetle bağlıydı.

Bütün hayatında eğilmek nedir bilmedi,

Samimiyetsizliği, riyayı, korkaklığı, asla kabullenmedi.

İnandığı davadan asla dönmedi.

İdealinden, prensiplerinden asla taviz vermedi.

Mithat Cemal şöyle diyor;

"Ona şunu düşünmesi, bunu beğenmesi tembih edilemezdi,

Ne politikada bir partinin, ne de edebiyatta bir cereyanın adamıydı."

Kuran aşığı bir hafızdı,

Onun davası öncelikle etrafındaki herkese doğru yolu yolu gösterecek, toplumu baştan aşağı yeniden geliştirecek, ülkeyi geleceğe taşıyacak gençler yetiştirmekti. Bu yüzden işe oğlu Asım'dan başlamıştı ve "Asım'ın Nesli" diyordu o gençlere.

Onun bir diğer davası: söz konusu vatan olduğunda herkesin tek amaç ve çatıda buluşmasıydı. O yüzden milletin içine ayrılıkların girmemesini savundu hep. İstiklal Marşı da yeni kurulan vatanın bütün fertlerini, dizelerini Kurtuluş Savaşı Mücadelesinden alan bir şiirde toplamak için yazılmıştı. Ve dava söz konusu olduğu için marş yarışmasındaki parayı elinin tersiyle itmişti.

 

Millî Şairimiz Mehmet Âkif: milletimizin en zor zamanlarında, en kara günlerinde adalet ve barış yurdu olan bu vatanda, her çeşit zulmün karşısında Hak ve hakikatin kısılamayan sesi, bükülemeyen bileği, geleceğe ümitle bakan gözleri olmuş bir fedakâr kahramanıdır. Mehmet Akif Ersoy´un kaleme aldığı İstiklal Marşı, bu toprakların ruhunu, bu milletin özünü yansıtması bakımından bir milli mutabakat metnidir. 
Mehmet Akif Ersoy, bu büyük mücadeleye tüm ruhuyla, tüm benliğiyle katılmış, kalemiyle, sözleriyle, şiirleriyle milletin hissiyatına tercüman olmuş ve en zor gününde millete umut aşılamıştır." İstiklal Marşı da sadece bir şiir değildir.

 

Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın. Şanlı bayrak göklerden, İstiklal Marşımız dillerden, vatan sevgisi iman dolu göğsümüzden ebediyen silinmesin. 

Saygılar sunuyorum.

 

 

 

 

 

 

 

 

...